Posted by uçan adam Posted on 13:08 | No comments

SUDAKİ BALIK




Her gün bu köprüden geçiyordu adam. Her sabah gün doğumunda ve her akşam gün batımında... Binlerce insanın yüzlerce aracın arasında tıkılıp kalmış ve mekanikleşmişti. Göz kapaklarının üzerinde karabasan ağırlığında bir sıklet vardı. Öyle ki her gün geçtiği köprüden bir kez olsun gün batımına bakmamıştı bakamamıştı. Ne zaman niyetlense bakmaya ya şöför frene basıyor ya da karabasan indiriveriyordu göz kapaklarını. Bütün hayatı sabah 9 akşam 5 mengenesine sıkışmış kalmış kalbi yorulmuş ve ruhu kurumuştu adamın.
Tek bir gayesi vardı her gün eve gidip nefes almak. Nefes almak eve varmaktan ibaretti onun için. Bir kaçış ya da içe kapanıştı. Sonra bir gün bu fotoğrafı gördü adam. Her gün adeta içinden geçtiği demli çay misali bu manzarayı gördü. Balık gibi hissetmişti kendini. Her gün bütün cömertliğiyle önüne sunulan manzaraya tenezzül bile etmediğini farketti. Hafiften boğaz düğümlendi yutkundu. Adem elması yavaşça yukarı çıktı ve tekrar indi. Yarın dedi adam... Yarın kıracağım boynumu ve basacağım karabasanların tepesine tepesine ve bir kez olsun yudumlayacağım çay kokulu İSTANBUL'u
‪#‎Uçanadam‬ ‪#‎İstanbul‬ ‪#‎HerFotoğrafınBirHikayesiOlmalı‬
www.mahmutgediz.com

0 yorum:

Yorum Gönder

  ©   Sağ Tıklama Engeli