Altı üstü 6 ay askerlik yapıyoruz… Zaten komando değiliz saha elemanı değiliz. O yüzden bu 6 aylık süreyi en iyi nasıl değerlendirebilirimin hesabını yaptım orada.
Yapılabilecek en iyi şey bol bol kitap okumak ve bol bol düşünmekti bence. Muhtelif türlerde 33 kitap okudum. Şükür ki her gün gazete okuyabiliyorduk. Bunun yanında Men's Health, Yedikıta, Bütün Dünya (eski yayınları) İnsan ve Hayat, GQ gibi dergileri de takip etme fırsatım oldu. Kitap okumanın haricinde bol bol proje geliştirmeye yeni iş fikirleri üretmeye çalıştım. Sürekli notlar aldım, çizimler yaptım.
Okuduğum kitaplarla ilgili kısa kısa yorumlarımı ve tecrübelerimi sizlerle paylaşıyorum. Bir de 10 üzerinden puanladım. Faydalı olması dileğiyle.
1-CEHENNEM (Dan Brown)
Dan Brown Cehennem kitabında da diğer kitaplarındaki aynı tarzını, benzer bir hikaye akışını ve az çok tahmin edilebilir bir senaryoyu yazmış diyebilirim. Ancak yine de diğer kitapları gibi bu da fevkalade sürükleyiciydi. Askerde olduğumu düşünürsek kitabı 3 günde bitirmiş olmam hikayenin sürükleyiciliği hakkında bilgi verecektir. Baş döndürücü bir hızla ilerleyen hikaye olayın geçtiği mekanların da ayrıntılı anlatımıyla 3 boyutlu film etkisi yaşatıyor. Ancak bir nokta daha var eleştireceğim. Sevgili Dan Brown iyisin hoşsun canımsın ama Kitabı tam anlamıyla anlamak için İtalya'yı çok iyi bilmek ve anlattığı dönemin sanat eserlerini incelemiş olmak gerekiyor. Aslında bu yazarı eleştirmemiz gereken bir durum degil bence kendimiz eleştirmemiz gerekn bir durum. Açıkçası Kitapta bahsi geçen mekanları ve sanat eserlerini kesinlik görmek incelemek istiyorum. Kitabın sonunun İstanbul'da bitiyor olması ise biz Türk okuyucu kitlesi için ayrı bir cezbedici husus oluyor. Dan Brown'u en çok takdir ettiğim husus ise bir kitap yazmadan önce aylarca yıllarca o kitapla ilgili araştırma yapıyor olması ve bunun için çok etkin ve yetkin bir araştırma ekibinin olmasıdır. Türkiye de dahil pek çok ülkede Dan Brown için bilimsel-teknik-tarihi vs. araştırma yapan gönüllülerin oldugunu biliyorum.
*Vel hasıl okuyunuz efenim (+10)
2-VE DAĞLAR YANKILANDI (Khaled Hosseini)
Amerika'da yaşayan Afganistan kökenli bir yazarın en başarılı eserlerinden biri. Kitabı okurken sık sık gözlerim doldu boğazım düğümlendi. Çocukluğumda kız kardeşimle köyümüzde geçirdiğim yüzlerce hatıra kitabın aralarında fırlayıp zihnime doluyordu. Afganistan kültürüyle Anadolu kültürünün bu kadar birbirine yakın olacağını tahmin etmezdim. Afganistanın küçük bir köyünde doğan ve okuru Kâbilden Parise, San Franciscodan Tinos adasına taşıyan bu öykü, her sayfada renklenip güçleniyor.
*Alışık olmadığımız bir üslubu var fakat bence okumanız gereken bir kitap. +8
3-BEYOĞLUNUN EN GÜZEL ABİSİ (Ahmet Ümit)
.
Eleştirilecek yanları olmakla birlikte Ahmet Ümit'in en başarılı romanlarından biridir diyebilirim. Taksim Gezi parkı olaylarının sıkça işlendiği romanda Beyoğlunu ve Beyoğlu kültürünü sokaktaki sümüklü çocuğuna kadar damarlarınızda hissedebilirsiniz. Yazarın diğer romanlarında yan karakter olarak kullandığı Nevzat Komiser burada başrolde yer alıyor.
(Okuyunuz +9)
4- Notre Dame'ın Kamburu (Victor Hugo)
Çocukken çizgi filmini izlediğimi hatılıyorum orada hikaye çok basit ve anlaşılırdı. Ancak kitabını okumaya başlayınca -Naaptın Victor dayı yahu… dedim. Ne yalan söyliyeyim 50-60 sayfalık bir kısmı atladım. :) Sürekli binaları dönemin ahvalini anlatıp duruyor sayfalarca. Yine de gerçekten bir başyapıt diyebilirim. Neyse siz yine de okuyun ayıp olmasın Victor Dayıya o kadar yazmış adam.
(Okuyunuz +6)
5-CANAN (Peyami Safa)
Peyami Safa'nın ilk okuduğum kitabı bu oldu. Üslubu ve betimlemeleri beni aldı götürdü. Dönemin Sosyo kültürel durumunu yine zamanın üslubuyla gayet sade ve akıcı bir dille anlatmış. Kitabı okurken önce Canan'a aşık oluyor ardından ondan nefret ediyorsunuz.
*(Okuyunuz +7)
6-ŞİMDİNİN GÜCÜ (Echart Tolle)
Farklı dinlerdeki öğretileri toplayıp modern bir şekilde sunmaya çalışmış yazarımız. Bir dervişin tekkede yaptığı içsel ve ruhani yolculuğu sanki kendisi keşfetmiş gibi anlata anlata bitiremiyor arkadaş. Bütün dinleri derinlemesine araştırdım diyor. Öyle olsaydı İslam kültüründeki tasavvuf, tarikat ve hak yolculuğunun yüzlerce örneklerini görebilirdi. Örneğin tevekkül, rabıta, tevazu, nefis terbiyesi gibi binlerce yıldır tecrübe ettiğimiz bu yöntemleri kendince farklı farklı isimler vererek öğrencilerine anlatıyor. Yine de kitabı okumanızı ve notlar almanızı tavsiye ederim. Çünkü argo tabirle ''kaşarlanma'' dediğimiz olay sebebiyle biz müslümanlar elimizdeki bu altın değerlerin farkında değil hatta onlara düşman olmuş durumdayız. Bir yabancı gözüyle iç huzura, mutluluğa ve doğruya ulaşmanın anlatıldığı bu kitabı okuyarak doğu batı sentezini yapabilirsiniz.
*Okuyunuz (+7)
7-YÜZBAŞININ KIZI (Alexander Puşkin)
Rus edebiyatının temel eserlerinden biri. Hikaye 1700'lü yıllar Rusya'sında geçiyor.
Pyotr Andreyiç adındaki genç subayın yaşadığı askeri ve duygusal maceralar anlatılırken geniş Rusya topraklarındaki siyasal sosyal ve etknik mozaik çok başarılı bir şekilde okuyucuya sunulmuş. Sürükleyici bir hikaye…
*(Okumanızı tavsiye ederim +8)
8-PANZER BİRLİKLERİ (K.J. Macksey)
Askerde okunabilecek en mantıklı kitaplardan biri sanırım yine askeri içerikli bir kitaptır. Bu kitabı okuduktan sonra ''savaş sanatı'' tabirini daha iyi anladım. Savaşı kazananlar elinde tüfekle koşanlar değil harita başında plan icra edenlerdir. Kitap 2. Dünya Savaşı'nı Almanların gözünden anlatıyor. Üst düzey bir komutan tarafından kaleme alınan kitap olabildiğince objektif ve teknik olarak yazılmış. Tankların çok kısa bir sürede bütün avrupayı hatta Kuzey Afrika'yı işgal edişini en ince ayrıntısına kadar anlatmış. Ve bunu yaparken hiç yormuyor.
*(Okuyunuz +9)
9-GRİNİN ELLİ TONU (E.L. James)
Aslına bakarsanız kitap güzel okunası bir kitap. Ancak piyasada o kadar popülerleşmiş ve abartılmış ki… Kitap genel olarak Anastasia isimli genç bir kızın sevdiği gizemli bir adamla olan duygusal ve erotik maceralarından bahsediyor. İşin içinde cinsellik ve erotizm olunca haliyle gariban dünyamızın abazan insancıkları ''Ekmek Çıhtııııı'' dercesine saldırıyorlar. Kitabın bu kadar popüler olmasının en temel sebebi bence Erotizm. Açıkçası yoğun edebi bir tad aldığım söylenemez.
*(Okusanız da olur okumasanız da olur +6)
10-FATİH HARBİYE (Peyami Safa)
Hatun kişiler, er kişiler rica ediyorum Fatih Harbiye dizisini izlemeyin.Ya da kitaplardan devşirme dizileri izlemeyin. Hadi filmler neyse daha sanatsal bir değeri oluyor. Ama o diziler nedir öyle Allah şakına yaa. Alın orjinalinden bu kitabı okuyun. Kitap İstanbul'un iki uç meşrebdeki semti Fatih ve Harbiye üzerinden doğu ve batı kültürlerini karşılaştırıyor. Batının bilim ve tekniğini değil de gösterişçiliğini kapitalist uygulamalarını ve çıplaklığını inceden inceye eleştiriyor.
*(Okuyunuz +7)
11-HOCA EFENDİNİN SANDUKASI (E. Kongar)
Roman mı değil mi, gerçek mi hikaye mi anlayamadığım bir yazın türü ortaya koymuş Emre Kongar. Kitaba kaynak olarak gösterdiği tarihi belgeleri Kadıköy sahaf çarşısında tesadüfen buldugunu söylüyor. Ne kadar doğru bilmiyorum. Kitabı kitap yokluğundan okumuş olmak için okudum.
*(Okusanız da olur okumasanız da olur +4)
Anadolu'nun dervişane yüzünü, tasavvuf, tarikat geçmişini çok hoş bir üslupla anlatmış yazar. Hikayenin bir çok evresinde herşeyi bırakıp derviş olasım geldi. Niyazi Mısri'nin hayat hikayesini okurken kalpleriniz yumuşayacak.
*(Okuyunuz +8)
13-SULTANI ÖLDÜRMEK (Ahmet Ümit)
Fatih Sultan Mehmed öldü mü öldürüldü mü tartışmasını temel alarak günümüzde yaşayan bir tarihçinin karşılaştığı bir cinayeti çözümlemesi üzerine kurgulanmış bir hikaye. Sırf polisiye okuyayım diye okursanız sıkılabilirsiniz. Ancak tarih, psikoloji gibi alanlara ilgiliyseniz gayet sürükleyici bir kitap olur sizin için. Yazar kitabın bazı bölümlerinde psikolojinin dibine vurmuş artık siz de kendinizi şizofren hissetmeye başlıyorsunuz.
*(Okuyunuz +8)
14-TEŞKİLAT (Selman Kayabaşı)
Kitaba biraz ön yargılı başladım açıkçası. Kitabın ismine ve kapak tasarımına bakarak faşizan bir düşünceyle yazılmıştır diye geçirdim içimden. Ancak beklediğim gibi çıkmadı. Devam niteliğinde yazılan diğer kitaplarını da okumak isterim açıkçası.
*(Okuyunuz +7)
15- PATASANA (Ahmet Ümit)
Yazar dediğimiz herif bu kitabında yöresel yemeklerin yapılışından Ermeni sorununa arkeolojik kazılardan Güneydoğudaki savaşa girlmedik delik bırakmamış. Ancak 1700 yıl öncesinin anlatıldığı tabletlerin üslubuna biraz daha özen gösterilebilirdi. Ahmet Ümit'in ilk okuduğum ve bir solukta okuduğum romanlarından biridir.
*(Okuyunuz +9)
16-The Children Of The New Forest (Captain Marryat)
Kitap bulamamaktan ve can sıkıntısından belki ingilizceme biraz katkısı olur diye alıp 3-4 defa okuduğum 20 sayfalık bir kitap. Sagolsun sayesinde bi sürü yeni dingilizce klime öğrendim. :)
17-DİŞİ KURDUN RÜYALARI (Cengiz Aytmatov)
Cengiz Aytmatov'un ilk okuduğum kitabı ''Elveda Gülsarı'' idi. Lise yıllarıydı… (Gülsarı atın ismi) O kitabı okuduktan sonra kitaptaki attan etkilenip babamdan eğer üniversite sınavını kazanırsam bana hediye olarak bir at almasını istemiştim. Aytmatov yine bu kitabında bir dişi kurdu konuşturarak modern toplumun fütursuzca kaynakları tüketmesini, yeni yetişen nesli, modernitenin doğaya, tabi yaşama verdiği zararı etkili bir şekilde anlatmış.
*(Okuyunuz +8)
18-TOPRAK ANA (Cengiz Aytmatov)
Bazı farklı kültürel öğeler olmasa hikayeyi kurtuluş savaşı yıllarında bir Anadolu köyünde geçiyor sanırım. Acıklı ve ders dolu güzel bir kitap. Aile kurumu, insan onuru, kadın olmak, yalnız başına kadın olarak yaşamak ve ANA olmak…
*(Okuyunuz +9)
19- BİR İDAM MAHKUMUNUN SON GÜNÜ (Victor Hugo)
Bir idam mahkumunun son günün anlatıyor adından da anlaşılacağı üzere. Çoğu kez ben olsam idam edilmeme son bir günüm kalsa ne yapardım diye düşündüm düşündüm düşündüm…
*(+6)
20-ALAMUT KALESİ (Bernard Levis)
Assassin Creed oyunuyla meraklara gark olduğum Haşhaşiler ve Hasan Sabbah mefhumunu en bilimsel olarak bu kaynaktan öğrendim. Kaynak diyorum zira Bernard Levis alanında yetkin bir araştırmacı tarihçi. Kitabı okurken beslendiği kaynakları ve olaya nasıl objektif bir tarihçi gözüyle yaklaştığını görebilirsiniz.
*(Kesinlikle okuyunuz efenim +10)
21-SUSKUNLAR (İhsan Oktay Anar)
Oktay Anar şimdiye kadar karşılaştığım en farklı üsluplardan birisi. 2 kitabını okudum her ikisi de insanı efsunlu bir aleme götürüyor. Gerçeküstü bir yaklaşımı var. Suskunlar kitabında hangi devri hangi devleti hangi dönemi anlattığını tam olarak anlayamıyorsunuz. Eğer musiki konusunda bilginiz zayıf ise kitabı anlamakta zorlanırsınız. Anlamını bilmediğimiz o kadar çok 'eski' kelime kullanmış ki… Aslında çuvaldızı kendime batırmama sebep oldu bu olay. Kelime kültürümü daha fazla geliştirmeliyim.
*(Okuyunuz +7)
22- OTOMATİK PORTAKAL (Anthony Burgerss)
Kitapta bolca -Amin ve bok püsür… Lafı duydum. Bu kitabı okumak ilginç bir deneyimdi diye tanımlayabilirim. Sanırım bir de filmi varmış henüz araştırmadım. Sürükleyici ve kuvvetli anafikri olan bir kitap.
*(Okuyunuz +8)
23-AMAT (İhsan Oktay Anar)
İhsan Oktay Anar'ın yine efsun dolu bir romanı daha. 9 yaşındaki bir çocuktan 60 yaşındaki bir dedeye kadar her yaş gurubundan denizcinin olduğu uğursuz bir gemi… Bu gemideki herkes aslında katil. Kiminin maktülü annesi kiminin kız kardeşi kiminin de masum bir insan. Bana kısmen ''Bermuda Şeytan Üçgeni'' filmini hatırlattı. Biraz gerilim ve korku yüklü biraz da fantastik bir kurgu.
*(Okuyunuz +9)
24-İŞ YAŞAMINDA 100 KANGURU (Ahmet Şerif İzgören)
Milli vatani duygularla süslenmiş hatta süslenmemiş boğulmuş bir şekilde iş hayatına dair öğretiler ve tekniklerin anlatıldığı bir kitap. Elbette okumak almak isteyen için faydalı bilgiler içeriyor. Genel olarak Ahmet Şerif İzgören'in eğitimlerindeki ve kitaplarındaki samimi üslubu, ''Anadolulu'' tarzını sevsem de bu kitabında daha teknik ve daha ciddi bir yaklaşımla hareket etmesini tercih ederdim.
*(Okuyunuz +7)
25-PERİ GAZOZU (Ercan Kesal)
Herkesin kendinden bir parça bulacağı bizi, Türkiyeyi anlatan bir kitap. Bazen gülerken bazen hüzünden gözünüzden yaş gelebilir. Ercan Kesal kendi yaşam yolculuğunu anlatırken Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan siyasal, toplumsal olaylara farklı bir mercekle bakabiliyorsunuz. Bu kitabı okuduktan sonra böyle bir kitap yazasım geldi.
*Kesinlikle okunası bir kitap (+10)
26-FATİH'İN GİZLİ MABEDİ (Ahmet Erol)
Hayatımda bu kadar basit bir üslup bu kadar çocuksu bir kitap okumadım. Ki zaten okuyamadım yarım bıraktım. Fatih Sultan Mehmet'in fetih öncesinde yaşadığı bir takım olayları anlatırken günümüz dünyasına bağlamış hikayeyi. Kullandığı dili ve üslubu o kadar basit ve kalitesiz ki kitabın aldığı övgülere hayret ettim. Kitabın kurgusu gerçeklikten ve teknik olmaktan çok uzak.
*Okunmaması gereken kitapların en başında geliyor (+1)
27-FELATUN BEY İLE RAKIM EFENDİ (Ahmet Mithat Efendi)
Modern Türk Edebiyatının bu ilk örneklerini yıllar önce ÖSS'ye girerken tek tek ezberlemek zorunda kalmıştık. Fakat bir kaçı hariç hiçbirisini okumamıştım. Dönemin ahvalini çok güzel bir şekilde resmeden bu eseri de okuyunuz efenim (+9)
28-İFFETİ YAŞAYANLAR (Said Demirtaş)
Hem geçmiş kavimlerden ve peygamberlerden ve hemde günümüz modern toplumundan çok güzel örnekler vererek her devirde iffetli bir yaşamın güzelliğinden ve gerekliliğinden bahsediyor. Çerez niyetine okunabilecek kısa ve hoş bir kitap
*(Okuyunuz +8)
29-VE GERİ KALAN HERŞEY (Pucca Günlük)
Günlük tutarak ve özel hayatını paylaşarak meşhur olmanın en bariz örneğidir Pucca. Bizim millet kadar başkasının özel hayatıyla ilgilenen ve bunun üzerine saatlerce demogoji yapan bir millet var mıdır bilmiyorum. Pucca da kendisini terk eden sevgilisini anlatarak başladığı blogunu koca arayışı macerasıyla istikrarlı bir şekilde devam ettirip binlerce takipçiye ulaştı.
*(İlgilileri için okunası bir kitap +7)
30-SU ÜSTÜNE YAZI YAZMAK (Muhyiddin Şekür)
Amerika ve Avrupa gibi İslam diyarı olmayan topraklarda yaşayan bir öğretim üyesinin kendi içsel ruhani yolculuğunu anlattığı değerli bir kitap… Ahir zaman dediğimiz günümüz modern dünyasında derviş olabilmenin ve derviş kalabilmenin inceliklerinin anlatıldığı bu kitabı herkese tavsiye edebilirim. İster huzuru ve mutluluğu yoga seanslarında meditasyonlarda arayın isterseniz bir tarikat ve cemaat ehli olun farketmez. Bu ilginç ve sürükleyici hayat hikayesini mutlaka okumalısınız *(+10)
31-ÇÖLE İNEN NUR (Necip Fazıl Kısakürek)
N.F.K.'in şiirlerini çok severim. Bir de düz yazısını tecrübe edeyim dedim. Çoğu kez duygulanıp iman analizi yaptığım şiir tadında okuduğum bir kitap oldu Çöle İnen Nur. Düşündüm de aynı şiir üslubuyla yazdığı bir düz yazı Peygamber Efendimizle ilgili degilde başka muhtelif bir konu olsaydı aynı tadı lezzet verir miydi bilmiyorum. Şüpheli…
*(Okuyunuz +8)
32-ATLAS SHRUGGED /Atlas Silkindi / (Ayn Rand)
1957 yılında yayınlanan kitap Amerikan ekonomik buhranı öncesini ve sonrasını anlatıyor. Açıkçası kitaptan 100 sayfa okudum ve bıraktım. Bilerek ve isteyerek… Askerlik süresi boyunca kitaba motive olamadım. Salim bir kafayla okumak ve kitabın felsefesini anlamak istiyordum. O yüzden erteledim okumayı.
*Seni ohuyacam olum. (+9)
33- ZENCİLER BİRBİRİNE BENZEMEZ (Attila İlhan)
Bence şairler düz yazı yazmamalı. Yazamıyorlar çünkü. Düz yazı okuyorsam hikayeye kurguya odaklanırım ben. Yazar hikayeyi ne kadar sanatsal anlatmış hangi söz sanatlarını uygulamış kafiye uyaklar ne kadar hoş demem. Bu kitabında da Attila İlhan bir hikayeyi şiir gibi anlatmış. Baştan sona şiir üslubuyla bir hikayeyi okumak yorucu oluyor. Düz yazı yemek gibidir. Doyana kadar yersin. Ama şiir yemeğin üstüne tatlı gibidir. Bir kaç kaşık ya da bir kaç dilim tatlı seni mutlu etmeye yeter. Aşırı tatlı yemek boğar adamı. Zenciler Birbirine benzemez de bana bu hissi verdi. Bu kitabı da 50- 60 sayfa okuduktan sonra bıraktım okumamak üzere.
*Okusanız da olur okumasanız da (+5)
Kayıtlar
0 yorum:
Yorum Gönder