mülteci kampı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mülteci kampı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Posted by uçan adam Posted on 07:03 | No comments

UÇANADAM VE TÜRKMEN MÜLTECİLER


Dikkatle bakın bu çocukların kıyafetlerine, ellerine, sokaklarına ve gözlerine. Süs, aksesuar ve gösterişten uzak kefene benzer geleneksel bir kıyafet var üzerlerinde. Çocukların arkasında sağ tarafta çeşitli poşetlerin asılı olduğu yer bu mülteci kampının marketi-bakkalı... Yazın sıcağında buz gibi ice tea içebilecekleri iştahla yalayabilecekleri bir dondurma yok. Ama gözlerine bakın lütfen. Asıl gözleri ne diyor bizlere...! 

‪#‎uçanadam‬ ‪#‎pakistan‬ ‪#‎mülteci‬ 
www.mahmutgediz.com
Posted by uçan adam Posted on 07:02 | No comments

MÜLTECİ KAMPINDAKİ TÜRKMEN GÜZELİ

Haripur'daki Türkmen mülteci kampı'ndan bir kare. Şu kızın simasi ne kadar bizden şu kara çocuğun kara gözleri ne kadar da Anadolu'lu... Kamerayı görünce şalını başına atışı ar duygusunun yüzündeki o güzel yansıması... Bunlar son zamanlarda milletçe hepimizin unutmaya başladığı şeyler. Belki de bazen ilkel olmak, mülteci olmak ve geri kalmışlık daha iyidir.
‪#‎Uçanadam‬ ‪#‎Türkmen‬ Kampında
www.mahmutgediz.com
Posted by uçan adam Posted on 05:30 | No comments

MÜLTECİ KAMPINDAKİ REİSİN ODASI

Haripur Türkmen Mülteci kampındayız. Burası 150 bin kişinin yaşadığı köydeki muhtarın tek göz odası. Soldan sağa seyahatim boyunca bana rehberlik eden iki kardeşim Oğuzhan (Oltan) Hüseyin, ortadaki muhtar, muhtarın solunaki ben (uçanadam) ve en sağdaki Kızılay Bölge müdürü Sadullah Devletgeldi Bey. Köydeki tek elektriğin olduğu ve haliyle tek klimanın olduğu yer burası. Klima deyip geçmeyin Pakistan'ın o müthiş sıcağında klima çok lüks bir şeydir. Bu odaya girerken kendimi eski Türk hanlarının çadırlarına girer gibi hissettim. Ana kapıdan girerken 2 tane buğday tenli sert bakışlı yapız delikanlı gözleriyle üstlerimizi aradılar önce. Sonra biri içeri haber verdi. Usulca kapıyı aralayıp bizi içeri buyur ettiler. İçeride muhtarla beraber 3 tane daha aksakallı vardı. Selamlaştıktan sonra oturmamızı söylediler. Ancak o iki genç türkmen kapıda ayakta dimdik duruyorlardı. Muhtar onlara işaret verip oturmalarını söyleyene kadar ayakta öylece dikildiler. Yaklaşık 1 saatlik sohbetimiz boyunca Türkmen reisinin gözünün içine bakıp en ufak bir isteğinde ok gibi yerlerinden fırlıyorlardı. Burada kadın olsun erkek olsun ata-dede-büyük demek saygının ulaşabilieceği en yüksek mevkilerden biri demektir.  Şu anki TC devlet makamına girsem bu kadar gergin hissetmezdim açıkçası. Bu gerginlik korku değil saygı ve dikkatten kaynaklanıyordu. Zira adet ve örfünü hiç bilmediğim bir mülteci kampında hata yapmak ulaşacağım bir çok bilgi ve fotoğraftan mahrum edebilirdi beni. Reis'in yanına oturma şerefine nail olduğum için olsa gerek fotoğrafta da görüleceği üzere biraz şebekçe sırıtmışım. :)
Kampın reisi bize çok şey anlattı yaklaşık 30 dakikalık bir video bile çektik. Aynı kamptaki Türkmenlerden Türkiye'ye göçen binlerce akrabalarından bahsetti ve çokça selam gönderdi.
Reisle neler konuştuğumuzdan daha sonraki paylaşımlarımda bahsetmek istiyorum.
-Bu fotoğrafta hemen arkamızda gördüğünüz tablodan bahsetmek istiyorum. Tabloda Silsile-i Saadattın haritası var. Yıldızlarla belirtilen isimler zikri hafi yolcuları Ebu Bekrin Sıddıyk, Selman*ı Farisi diye günümüze kadar geliyor. Tablonun alt kısmında ise kampın reisinin şeceresi var.Reisin şeceresi ayrıntıları ile İmam-ı Azam Ebu Hanife (R.A) kadar gidiyor. Ehl-i Beyte muazzam derecede saygı duyuyorlar.
Devamı haftaya... :)
#UçanadamPakistanda
www.mahmutgediz.blogspot.com

  ©   Sağ Tıklama Engeli